Daha önce Kahin’in VFŞL 2020 Yaz Mevsimi 6. haftayla ilgili tahminlerimizi paylaştığımız haftanın ilk gününü, Aras Basmacıgil değerlendirdi.
5 Ronin 1 – 0 Royal Youth
VFŞL 2020 Yaz Mevsimi’nin 6. Haftasının ilk maçında 5 Ronin, menzil açısından problemli ancak takım savaşında çok etkili olabilecek bir koridor kurdu. Buna karşın Royal Youth özellikle alt koridorda aşırı baskın olabilecek bir koridor kurarak, kazanma koşulunu burası üzerinden belirledi.
Royal Youth yine maça fena başlamadı ve alt koridordaki baskınlığını 2 skora çevirdi ancak bu pozisyonun hemen ardından çaylak hatalarını yeniden yapıp, karşılığında 2 skor verdiler ve maç başında elde edebilecekleri çok büyük avantajı nötrlediler. Her ne kadar Royal Youth erken oyunda hep avantajlı gibi gözüken takım olsa da, sürekli hata yaptıkları için bu avantajı büyük bir farka çeviremediler.
Ancak özellikle Typhoon’un üst koridora olan doğru yatırımı maçta ciddi bir fark oluştudu ve bu yatırımı yaparken kendisinin de avantajlı çıkması, normalde 20. Dakikadan sonra düşen Rek’sai’nin maç boyu etkin olmasını sağladı. Elbette Royal Youth adına maçın orta oyununda en büyük avantaj skorların hep taşıyıcılarda toplanmasıydı lakin bu zamana kadar 5 Ronin makro oyunuyla maçı dengede tutuyordu.
Maçın esas koptuğu nokta ise takım savaşlarında Umut’un atmadığı sıçralar, Robin’in 3-4 şampiyonluk dışından çok yetersiz kalan şampiyonluk havuzunun azizliği ve Oncan’ın kamplanmasının engellenmemesiydi. Özellikle 5. Ejderdeki takım savaşı, maçın koptuğu yer oldu. Daha sonra zaten 5 Ronin bu dezavantajı değiştirmek için koşup koşup katliam verdi ve bu kartopuyla maçı Royal Youth aldı.
Maç dışında da şunu söylemek lazım, Royal Youth her hafta iletiye giden bir ivmeye sahip ve özellikle akademi maçlarında ne kadar iyi geliştikleri gayet net gözüküyor. 5 Ronin ise bu sene play-off yapabilir ama çözülemeyecek yapısal problemlere sahipler ve bu sebeple çeyrek final ötesini görmeleri hiç olası değil.
Papara SuperMassive 0 – 1 fastPay Wildcats
VFŞL 2020 Yaz Mevsimi’nin belki de en önemli maçında SuperMassive, Azir ve Aphelios gibi geç oyun taşıyıcıları olan ancak erken oyunda Nidalee’nin çıkaracağı hasarı ve yapacağı rotasyona göre maç kaderi belirlenecek bir kompozisyon kurdu. Buna karşın IWC özellikle alt koridorda mesafe avantajıyl baskın olmaya çalışacak ve erken oyunda Nidalee’yi geri düşürebilirlerse maçı kartopuyla direkt alacak bir kompozisyonla cevap verdi.
Maçın başında Armut, bir baskının ardından 2v1 pozisyonda skor verse de, başın erken oyununun kritik noktası alt koridora yapılan baskında oldu. 2’ye 2 skor değişimi olsa da, skorlar SUP’ta Aphelios’a giderken, IWC’de tanklara gitti ve bu sayede SUP her koridorunda baskın olduğu, makro avantaj kurabildi. Bu makro avantajı 2 tane full bariyerli kuleye çeviren SUP, alametleri de alıp, Makro anlamda büyük üstünlük yakaladı.
Maçın orta oyununa girerken SuperMassive, kazanma koşulu olarak ejderi tercih etmediğini göstermişti. Makro anlamda rakibinden üstün olan ve eşya ve altında da çok önde olan SUP’ta Azir’in 4 skor aldığı ejder maçın kırılma noktası gibiydi. Ancak daha sonra SuperMassive kendine çok güvenip, Azir’in hasarının her koşulda yeteceğini hesaplayarak önce ejderde, sonra Baron’da ve en son dane üst sağ ormanda Corki’ye toplam 3 skor ve 3 asist bırakıp, LOL’ün en önemli geç oyun taşıyıcısının güç patlaması yaşamasına sebebi oldular.
Bu güç patlaması sayesinde SUP’ta erken oyun dışında güçsüz olan 2 şampiyon iyice konu dışı kaldı ve IWC’de de dağ ruhunun alındığı savaşta Corki’nin paketli Valkrye ile yer değiştirip flank atabilmesi, maçın kaderini değiştirdi.
Bu maç SuperMassive’in aşırı özgüveni için iyi bir ders niteliğinde oldu. Muhtemelen çok ders çıkarabilecekleri bir karşılaşma olacağını tahmin ediyorum. Kendi kazanma koşullarına o kadar güveniyorlar ki, bazen metayı bazen de oyun içindeki gerekliliklerini es geçiyorlar. Bu durum da onlara ligde ceza kesebilecek bir rakip tarafından gerçekten de ceza olarak kesildi.
Dark Passage 1 – 0 Beşiktaş
VFŞL 2020 Yaz Mevsimi’nde liderlik yarışı için önemli olan bu maçta dark Passage, harita hakimiyetini sağlamak ve takım savaşlarında aktif olarak avantaj sağlamak üzerine bir kompozisyon kurdu. Buna karşın Beşiktaş ise, uzaklardan dürtebilecek, menzil avantajı olan ve takım savaşında uzun süre yaşayacak bir kompozisyonla cevap verdi.
Maç inanılmaz denk ileleyen bir müsabaka oldu. İki takım da kazanmanın sınırından döndü. Aslında Dark Passage’da kompozisyonlarına uyumu tartışılır olsa da, Camille’in ayrık ittirmesi maçı DP’ye getiren unsur oldu.
Beşiktaş fabfab’ın katılımıyla daha iyi bir takım olmuş, bu da çok net gözüktü ve bu maçı kaybetmek de onlar için bir problem olarak gözükmemeli, zira DP’nin maçı kazanması tek bir takım savaşındaki hata ile ilgiliydi. Yine de Beşiktaş’ın seçim/yasaklamada acilen daha makul tercihlere yönelmesi gerekiyor artık.
Team Aurora 0 – 1 1907 Fenerbahçe
VFŞL 2020 Yaz Mevsimi’nde yeniden yapılanan Aurora ile nişancı pozisyonunda değişikliğe gidip HolyPhoenix yerine Hadesi getiren 1907 FB karşılaştı. Öncelikle şunu söyleyeyim, Aurora doğru bir gence yatırım yapıyor. Asteroid o çok kötü Galatasaray Akademi kadrosunda oyun zekası ve yeteneğiyle dikkat çeken tek isimdi ve takımın play-off umudunun kalmadığı böyle bir sezonda böyle genç bir isme yönelmesi beni sevindirdi.
Maçta ise 1907 FB erken oyunda ormandan büyük üstünlük yakalayıp, bu üstünlüğü koridorlara yaymaya çalışacağı ve bu sayede koridor baskısından uzak kalmaya çalışacağı bir kompozisyon tercih ederken, Aurora, daha comfort pick’lerle maça başladı.
Erken oyunda FB, Blue skor vermiş olmasına rağmen geri düşmedi ve ormandan yakaladığı makro avantajla hem objektifleri hem de koridorlarını aktif hale geçirmeye uğraştı ve bunu da orta oyuna geçerken özellikle Blue’nun aldığı skorlar neticesinde başardı. Ancak orta oyun 1907 FB için kabus gibiydi, hayatının ilk maçına çıkan bir ormancı, ve sadece 6 akademi maçına çıkmış bir üst koridor karşısında sürekli hatalı seçimlerle skor verip hem rakiplerine altın hediye edttiler hem de objektiflerin bir kısmını Aurora’ya bıraktılar.
Aurora da bu ikramı kırmadı. Eğer Aurora biraz daha tecrübeli bir ekip olsaydı bugünkü maçın galibi 1907 FB olamazdı ancak, inhibitörleri aldıktan sonra gereksiz zorlayıp, üstüne Baron’da tek tek ölmeleri, maçı 1907 FB’ye getirdi. Bu maç 1907 FB taraftarları için “geri dönüş” maçı olarak algılanmamalı zira hiç de temiz bir oyun oynamadılar ve ligin zirvesindeki 3 takım da onları rahatça yenebilecek durumda. Ayrıca halen takımın en büyük problemi Sacre konusunda da bir değişikliğe gidilmedi… Aurora ise 3 çok tecrübesi oyuncuyla kendi kapasitelerinin sınırlarında dolaştı. Karşılarında bu kadar yetenekli ve tecrübeli bir ekip varken, maçı buraya kadar getirmeleri sadece takdir edilebilir.
Galatasaray 0 – 1 Galakticos
VFŞL 2020 Yaz Mevsimi’nde beklediğini bulamayan ve hem koçunu hem de desteğini değiştiren Galatasaray ile, sezona tam da istediği gibi başlayan ve istediği gibi ilerleyen Galaktikos, birbirinden çok farklı draftlarla karşılaşmaya başladı. Galatasaray’da koç değişikliğinin çok net gözüktüğü seçim/yasaklama ekranı, metanın sınırlarının sonuna kadar denendiği, bol kitle kontrollü ve net bir “taşıyıcıyı koruma” gerektiren zekice bir kompozisyondu. Buna karşın Galaktikos içe çok net bir geç oyun kompozisyonu seçerek maçı 30-35 dakikanın ötesine götürme niyetinde olduğunu en baştan gösterdi, zira Galatasaray’da hasar 35. dakikadan sonra inanılmaz yetersiz kalacaktı.
Maçta Galatasaray’la ilgili en net gözüken şey, hem koç hem de destek değişikliği takıma inanılmaz yaramış. Erken oyunda objektif kontrolünü Galaktikos’a bıraksa da GS, özellikle doğru pozisyonu gördüğünde skor için girmekten hiç çekinmedi. Bu skor için girmelerdeki en büyük problemse, ilk 7 skorun altısının Olaf oynayan Appen’de kalmasıydı. Ancak makroda geri düşen Galatasaray’ı da oyunda tutan yine bu skorlar oldu. Ejder öncesi yapılan ve Galatasray’ın bu sezonki sanırım ilk katliamını yaptığı pozisyonu aslında Olaf sağladı.
Ancak Galatasaray’la ilgili en büyük endişe de gerçek oldu ve belli bir saatten sonra hasar çıkmamaya başladı, her ne kadar Köfte Karma ile yapılabilecek en iyi build’lerden birini yapsa da. Maç boyu bireysel olarak iyi oynamayan Galaktikos da zamanının gelmesini bekleyerek eşya ve güç avantajını eline aldı ve maçı kapatmayı bildi.
Bu skorla Galatasaray 3-8’e geldi ve play-off için yarın neredeyse son şanslarını ortaya koyacaklar. Takımın iyiye gittiği kesin ama geç gelen bu değişiklik de iyi oyun dışında maddi bir katkı sağlamayacak gibi. Galaktikos’ta ise tehlike çanları çalar gibi bir durum vardı, zira daha yeni birlikte oynamaya alışan bir kadroya karşı bu kadar zorlanmaları hiç de iyi bir sinyal değil.