Elwind eski takım arkadaşı Mojito hakkında sert konuştu

Başarılı espor kariyeri ile tanınan ve kariyerin sonuna gelmesiyle birlikte Twitch yayınlarına başlayan Elwind yaşadıklarını anlattı. YouthCREW takımında Mojito ile yaşadığı sorunlardan epey şikayetçi olan Elwind, yaptığı yayında sert konuştu. Elwind eski takım arkadaşı hakkındaki söylemleri şu şekilde:

“Bizim takımda en kötü oynayan iğrenç oynayan hep belliydi”

Yarı finalde 1907 Fenerbahçe ile eşleştik ve maça çıktık. Oynuyoruz ama sürekli kaybediyoruz çünkü takımda her zaman en kötü ve en iğrenç oynayan Mojito’ydu. Maçtan çıkıyorsun sinirden saydırıp bir daha bununla oynamayacağım falan diyorsun ama araya iki ay tatil giriyor ve suratını görmüyorsun. Bir sonraki mevsim oldu takım sahibi ile sözleşme için görüşme yaptım. Dumbledoge ile büyük oranla anlaştığımız söylendi. Ben de buna güvenerek kadroda 4 Türk oluyoruz, biri batırırsa onun yerine yabancı oyuncu alırız diye düşünerek sözleşmeyi imzaladım. Zaten takımda batıracak ilk isim belliydi. Fakat ertesi gün sabah kalktığımda bir baktım Dumbledoge Royal Bandits ile anlaşmış.

“Biz ise Yükselme Ligi’nden çıkmış ve geçen sene ligde bok gibi oynayan Mojito ile oynuyoruz.”

Ligin ilk maçlarıydı ve kaybediyorduk. Yenilgilerin ardından takım sahibi gelip ben bu kadar para harcadım siz nasıl kaybediyorsunuz falan diye bize kızıyordu ama yenilmemiz çok normaldi. Adamlarda Cepted var KaKAO falan var. Bizde ise Mojito var. Adamlar LCK’den yıldız getiriyor, biz geçen sene Yükselme Ligi’nden yeni çıkmış ve geçen sene ligde bok gibi oynayan Mojito ile oynuyoruz.

“Oyunlar karşı ormancı vs YouthCREW şeklinde oynanıyordu.”

Dark Passage ile antrenman yapıyorduk. Mevsimin ilk antrenmanıydı. KaKAO Nidalee aldı, Mojito da Trundle, Sejuani tarzı bir şampiyon aldı. Antrenmana bir başladık bizim ormancı bir seviye iken karşı ormancı 8 seviye falan. Artık oyunlar karşı ormancı vs YouthCREW şeklinde oynanıyordu. Antrenmandan çıkınca Mojito’yu sigara içmeye çağırdığımda “nasıl troll’ledim ama ehehehe” diyerek dolaşıyordu.

“Yükselme Ligi’nden gelen Mojito, LCK’den gelen CoCo’yu yedeğe çektirdi.”

Lige bir başladık ilk maç kayıp, sonraki maç kayıp. Sürekli kaybediyoruz. Mojito her maç batırıyor. Malrang geliyor yeniyor, Stomaged geliyor yeniyor, Wisdom geliyor yeniyor, herkes gelip yeniyor. Mojito ise bunlardan sonra gidip takım sahibiyle konuşuyor ve takım sahibine “CoCo’nun mekanikleri çok kötü, bence CoCo’yu atalım. CoCo benim oyunumu geri çekiyor. Koridorda sürekli push yediği için karşı ormancı rahatlıkla ormanıma girip beni öldürüyor.” falan diyerek CoCo’yu yedeğe çektirdi. Yükselme Ligi’nden daha geçen sene çıkmış, ligde bok gibi oynayan Mojito LCK’den gelen CoCo’yu yedeğe çektirdi. İnanabiliyor musunuz? Bunların ardından mekanik bir orta koridor olarak Xico’yu getiriyoruz.

“Mojito’yu hiç kimse sevmiyor. CoCo sevmiyor, Zzus sevmiyor, Laden sevmiyor ama takım sahibi seviyor.”

CoCo sürekli Mojito olmasa ben iyi oynayacağım yabancı ormancı alalım falan diyor. Takımda Mojito’yu hiç kimse sevmiyor. CoCo sevmiyor, Zzus sevmiyor, Laden sevmiyor ama takım sahibi seviyor.

“Mojito’nun getirdiği Xico, Mojito’yu takımdan attırmak istiyor.”

Takıma Xico geldi. Xico ile birlikte aynı yerde kalıyorduk. Antrenman falan yapıyoruz, sürekli çalışıyoruz. Antrenmanlardan belli bir süre sonra Xico gelip “Mojito’yu atmamız lazım, atalım bunu.” falan diyor. Mojito’nun getirdiği adam Mojito’yu attırmak istiyor.

“Coco çıldırıp Mojito’ya sabah akşam oyun öğretiyordu.”

Belli bir süre sonra takım sahibini ikna edip yabancı ormancı buluyoruz. Tam her şey hazır yabancı ormancı gelecek iken bizim Mojito’nun ligde iyi oynayacağı tutuyor. Ligde o hafta iyi oynadığı ve maçları kazandığımız için transferi iptal ediyoruz. Fakat Mojito’nun iyi oynamasının sebebi tamamen CoCo’dan kaynaklı. CoCo bu adam beni nasıl yedek bıraktı diye çıldırıp sabah akşam Mojito’ya oyun öğretiyordu. Mojito’nun arkasına geçip şunu yap, oraya git, bunu al falan diyordu.

“Xico da Mojito ile oynamaya daha fazla dayanamadı ve tüm antrenmanları trollüyordu”

Takım sahibimiz sanki Football Manager oynuyordu. Her gün gelip “bu gün Xico ile oynayalım, yok diğer gün CoCo ile oynayalım” falan diyordu.  O esnada zaten Xico gelmiş ve maçları kazanıyorduk. Fakat biz ligde Xico yerine CoCo ile oynamaya karar verdik. Neden biliyor musunuz? Çünkü Xico da Mojito ile oynamaya daha fazla dayanamamıştı ve tüm antrenmanları falan trollüyordu. Eve gelip koçun etrafında delirmiş gibi “Spider-man, spider-man, fuck you, coachi, coachi.” diye bağırıyorduk. Antrenmanlar başlamadan önce iptal edelim diye tezahürat yapıyorduk.

“Zzus bana para vermeyin, yeter ki Mojito’yu gönderin dedi.”

CoCo Mojito yüzünden hırs yaptı. Sürekli çalışıp Challanger oldu ve maçlarda bizi sürekli yönetiyordu. Onun sayesinde o mevsim 3. olduk. Diğer mevsim geldi, takım sahibi “CoCo’yu mu alalım? , Laden kalsın mı?” falan diye bize soruyordu. Biz fazla karışmak istemedik. Mojito ise gelip “CoCo gelmesin, mekanikleri çok kötü, tuşlara basamıyor, mekanikleri iyi bir orta koridor getir ben onunla birlikte 2v8 atacağım.” dedi. Fakat zaten CoCo’nun daha öncesinden gelmeme sebebi vardı. CoCo o takımda Mojito varsa ben gelmem diyordu. Zzus ise “ben kendimi feda ediyorum, Mojito’yu gönderin bana para vermeyin.” diyordu. Sonuç olarak takım sahibimiz CoCo’ya “senin parmakların yavaş, mekaniklerin iyi değil.” gibi şeyler yazdı.

“Mojito her zamanki gibi koşup koşup ölüyor”

Bu mevsim Magifelix geldi. Rakiplerde Malrang gitmiş, Cepted falan gitmiş. Seviye biraz daha düştü diye düşünüyoruz. Magifelix iyi çıkarsa Mojito ile birlikte 2v8 taşır(Mojito’nun söylemine hitaben) diye düşünüyorduk. Daha sonra antrenmanlara bir başladık takımın beyni yok. Çünkü CoCo’yu gönderdik. Magifelix’in zaten sesi çıkmıyor, Mojito her zamanki gibi koşup koşup ölüyor. Takımın durumu iyi değil ve lige de iyi bir başlangıç yapamıyoruz. Fakat geçmiş mevsimde CoCo sayesinde üçüncü olduğumuz için Rift Rivals oynamaya Vietnam’a gidiyoruz.

“Minnacık bir kuralı Mojito’ya bir sene boyunca öğretemedim.”

Bu arada biz ligde 3-4 maç oynamışsak her seferinde Mojito’ya aynı şeyi söyledim. Her seferinde aynı hatayı yapıyor. Koridorlar henüz ittirilmiş durumda değilken sürekli ya rakip ormana girip, ya totem savaşına falan girip bir şekilde ölüyor. Adama şu basit, minnacık bir kuralı bir sene boyunca öğretemedim. Bildiğiniz adama bunu öğretmek için çabaladım. Fakat o her seferinde “Rakan gelse öyle olmazdı, sıçra büyüsüne 1 saniye kalmıştı” falan diyor. Sürekli bahane uyduruyor.

“Mojito’ya yobaz lakabını taktık.”

Şükrü ile beraberken Mojito’ya “yobaz” lakabını taktık. Çünkü adama ne anlatırsanız anlatın, ne derseniz diyin kabul etmiyor. Telefonumu gösterip “bu telefon siyah” desem, “hayır o telefon beyaz” diyebiliyor. Ona taktığımız “yobaz” lakabını belli bir süreden sonra o bile kabullendi. Yobaz dediğimiz zaman şaka yaptığımızı sanıp üstüne alınmıyordu. Bu bizim hatamız. Ona bunu bu şekilde yapmaya devam edersen seni bu takımdan attırırız dememiz lazımdı.

“Bu ormancıyla oynanır mı diyerek ALT+F4 çekiyordum.”

Artık öyle bir noktaya gelmiştik ki antrenmanlarda dayanamayıp ALT+F4 çekiyordum. Bu ormancıyla oynanır mı diyerek toxic’lik yapıyordum.

“Mojito takım sahibine bana muhtaçsın diyerek ekstra para istiyordu.”

Yeni bir ormancıyla anlaşmıştık. O gelene kadar bir hafta daha Mojito ile oynamamız gerekiyordu. Mojito bunu fırsata çevirdi ve takım sahibine “bana muhtaçsın bana ekstra para vermezsen maçı trollerim” falan diyordu.

“Mojito’yu bir kere ağlattım.”

Mojito’yu bir kere ağlattım. Yeni ormancı geldi diye bahçede top oynayıp seviniyordum. Bunu görünce ağlamış.

“O takımdan ayrılıp tatile giderken biz lig düşmeyelim diye onun pisliğini temizlemekle uğraştık.”

Mojito’nun iyi veya kötü olması gerçekten umrumda değildi. En çok beni dinlememesi beni sinirlendiriyordu. Onu seviyordum ama adam psikolojimi bozdu, takım çok kötü gidiyordu. Yaptığı şeylere sinir oldum. O takımdan ayrılıp tatile giderken biz lig düşmeyelim diye onun pisliğini temizlemekle uğraştık.