Uzman Spor Psikoloğu Arda Coşkun,”Esporda Ön Yargıları Kırmak ve Sporcuların Mental Gelişimine Odaklanmak” makalesini sizler için hazırladı.
Pandemi döneminin bize getirdiği yeni hayat biçiminde “online” olmak yaşantımızın her alanında bir ihtiyaç hatta mecburiyet olmaya başladı. Eğitim hayatından iş hayatına hatta sosyalleşme biçimlerimize kadar birçok şeyi ekran karşısında yapmaya başladık. Peki böyle bir dünyada spor nereye evrimleşecek? Aslında bu sorunun cevabını bulabilmek için şimdiye değil de geçmişe bakmak daha doğru olacak. 1972 yılında Stamford Üniversitesi’nde tarihin ilk espor etkinliğinde öğrenciler “Spacewar” oyununu oynayarak, şampiyonun bir yıllık Rolling Stones dergisi üyeliği kazandığı turnuva ile belki de yeni spor düzeninin ilk adımı atmış oldular.
Bu dalga git gide büyüyerek bir tsunamiye dönüştü ve 2020 yılında hayatımızın vazgeçilmezi sanal dünya sporun da merkezlerinden biri haline geldi. 2019 yılında yapılan bir araştırmaya göre dünya nüfusunun %30’u elektronik oyun oynuyor. 2019 yılında yapılan “League of Legends” turnuvasını dünya çapında 100 milyon kişi takip etti. Peki böylesine büyüyen ve “geleneksel spor” kadar veya daha fazla ilgi çekmeye başlayan espor dünyasında sporcuların mental ihtiyaçları nasıl şekillendi?
2017’de yapılan bir araştırmaya göre, espor sporcularının başarılı olmak için sahip olmaları gereken mental ihtiyaçlarının geleneksel sporcularla benzer olduğu ortaya çıktı. Peki esporcuları başarıya götürecek bu mental özellikler neler? Kendine güven, stres ve kaygıyla başa çıkabilme, hızlı karar verebilme, geçmiş hatalara takılmadan “an”da kalıp devam edebilme, motive edici ve yönlendirici bir iç-ses kullanma, odaklanma ve yaptığın esporla hayatı birbirinden ayırma.
Espora yönelik en büyük ön yargılardan biri de esporun, obezite, sosyal izolasyon, akademik başarıda düşüş ve uyku düzeni bozukluğu ile ilişkilendirilmesi. Fakat burada atlanan çok önemli bir nokta var. Belirtilen tüm bu rahatsızlıklar esporla değil, bağımlı ve sağlıksız bilgisayar kullanımı ile ilişkili. Bu ön yargılar nedeniyle esporcuların kendilerini geliştirmesi ve kendilerini sağlıklı bir şekilde ifade etmeleri güçleşiyor.
Esporcuların ailelerinden başlayarak çevrelerinde bulunan kişilerin bu ön yargıları ilk kıranlar olması çok ama çok önemli. Esporcuları ötekileştirmek yerine onların kaygılarını, ihtiyaçlarını anlamak ve koşulsuz olarak onların mücadelesini desteklemek bu açıdan yapılacak ilk adımlardan bazılar.
Son ve çok önemli olarak, esporcuların geleneksel spor yapan meslektaşları gibi mutlaka uzman spor psikologlarından destek almaları ve yukarda bahsettiğimiz onları başarıya götürecek mental yetileri geliştirmeleri gerekiyor. Profesyonel bir yardım ve destekle, zihinsel antrenman tekniklerini kullanarak esporcuların bireysel ve takım başarısını artırmak sanıldığından çok daha kolay.