/geliştir serisinin yeni yazısında 2019’daki LoL hikayelerden bahsedildi.
Eylül ayı geldi çattı. Zaman nasıl da akıp gidiyor, değil mi? Bu yıl Runeterra’daki kişiler ve yerler hakkında daha fazla hikâye yazmaya ve bunları sizinle paylaşmaya odaklandık. Projelerimizden biri çıkmak üzere olduğuna göre (ayrıntıları daha sonra paylaşacağımıza söz veriyoruz), son zamanlarda hikâyelere ne şekilde yaklaştığımızdan bahsedebiliriz.
2018’de çıkardığımız haritayla beraber Runeterra’daki bölgelerin arasındaki fiziksel ilişkileri anlatmaya çalıştık. 2019’daysa bu ilişkileri, karakterler ve bağlantılar aracılığıyla geliştirmeyi hedefledik. Verdiğimiz örnekler ana Runeterra hikâyelerinden olsa da alternatif evrenlerimiz (örneğin Yıldız Muhafızları) üstünde çalışırken de aynı yaklaşım geçerliydi.
Ufak Bir Kıvılcımla Başla
Hikâye yazarları, parlak şeyleri seven bir karga misali, okuru hikâyenin içine çekmeye bayılır. Kısa bir diyalog, heyecanlı anlar arasına yerleştirilen kısa bir betimleme veya ince bir “ya şöyle olsaydı” durumu… İşte bunlar, zengin hikâyeler için olmazsa olmazlardandır. Doğrusunu söylemek gerekirse, bunları gelecekteki işimizi kolaylaştırmak için hikâyelerimize katıyoruz. Boş bir metin dosyasının sonsuz beyazlığına bakakalmışken, söz konusu bölümler hayat kurtarabiliyor.
Runeterra fantastik bir dünya olsa bile, bu evrenin gerçek dünyamız kadar derin ve inandırıcı olmasını istiyoruz. Oyundaki şampiyonların sayısı gitgide artıyor. 2019 yılında, önceki yıllarda cevapsız bıraktığımız bazı sorular hakkında hikâyeler yazmaya odaklanırken, bir yandan da yeni veya güncellenen şampiyonlarımıza evrenimizde ait olabilecekleri yerler sunduk.
Aralardaki Boşluklar
Çoğu zaman, daha önceden belirlediğimiz iki hikâye noktası arasında bazı sorular akla takılabiliyor. Yılın önceki aylarında dünyamızdaki yeni bir bölgeyi tarif etmemiz istendi ve buranın fiziksel olarak Runeterra’nın diğer bölgeleri arasındaki bir yerde bulunduğunu fark ettik. Runeterra’nın haritasını çıkarırken Valoran, Shurima ve Ionia kıtalarına odaklanmaya karar vermiştik. Bölgeler arasındaki sahipsiz toprakları özellikle boş bırakmıştık çünkü daha sonradan hikâyelerimizi buralara doğru genişletip geliştirebilmek istiyorduk.
Bu sahipsiz topraklardan biri de Shurima’nın güneydoğu kısımlarında yer alıyordu ve bu bölgeye ait olmayı bekleyen birkaç şampiyon olduğunu biliyorduk. Etkileşimli haritanın geliştirme süreci Ezreal, Neeko ve Qiyana’nın geliştirme süreçleriyle kesişti. Söz konusu şampiyonların hepsi, Ixtal isimli bölgeyi şekillendirmemize ve tanımlamamıza yardımcı olan farklı bakış açılarıyla bu sahipsiz toprakları ziyaret etmişti.
Bir kâşifin merakına sahip olan Ezreal, bu bölge için vekilimiz oldu. Runeterra’nın bilinmeyen toprakları hakkındaki sorularımızı dile getirdi. Burada kimler yaşıyordu? Nereden gelmişlerdi? Ne biliyorlardı? Shurima, Gölge Adalar ve Icathia’nın sınır komşusu olan bu topraklarda sihirli bir yıkım hâkimdi. Ancak bölge her nasılsa yemyeşil ve canlı kalabilmişti. Peki neden? Neeko’nun iri gözleri ve bir bukalemun misali başkasının suretine bürünebilme yeteneği sayesinde, bildiğimiz bölgelerdeki günümüz insanlarının, burayı evleri haline getirme çabalarına tanık olduk. Ancak Azir’in imparatorluğundan çok daha uzun süre ayakta kalan bu kültürün içinde yaşama fırsatını Qiyana’yla birlikte bulduk. Onun bakış açısı, Güneş Kurslarını şekillendirmeye yardımcı olan, Kutlu Adalar’ın çöküşüne tanıklık eden ve hem Hiçlik hem de Darkin’in yıkımından sağ kalan gururlu halkı tanımamızı sağladı.
Eski Biri, Yeni Bir Şey
Bir şampiyonun Görsel ve Oynanış Yenilemesi üstünde çalışırken, çoğu zaman şampiyonun öyküsünü de yeniden yorumlarız. Amacımız bu şampiyonları Runeterra’nın güncel durumuyla daha tutarlı bir hale getirmek ve çıkışlarında henüz oyuna gelmemiş şampiyonlar arasında bağlantılar kurmak. Bu durumlarda, önceliğimiz daha çok karakterin duygusal metasını nasıl en iyi şekilde yorumlayabileceğimiz oluyor. Yani bir diğer deyişle, oyuncuların şampiyona derin bir bağlılık duymasına sebep olan şeyin ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz.
Fakat Akali’ye gelen son güncellemeyle birlikte, Akali’nin Kinkou ile arasındaki ilişkiyi modern bir bakış açısıyla görme fırsatı bulduk. Akali’nin öyküsünü sıfırdan oluşturmak yerine kimliğini koruyabildik ve hikâyesini ilerletebildik. Sahip olduğu Kinkou suikastçısı teması bizim için sağlam temeller oluşturdu ve hem kendisi hem de Kinkou, Noxus istilası sonrası Ionia’ya ne olacağını sorgularken, onların hikâyelerini genişletebilmemizi sağladı.
Pantheon’u güncellerken de benzer bir fırsat yakaladık.
Güncellemeden önce elimizde, fani vücudu Savaşın Sureti tarafından ele geçirilen Atreus’u konu alan bir hikâye vardı. Atreus’un mücadelesinin hikâyesini okuyan çoğu kişinin aklına sorular takılmıştı. Yüce ve semavi bir varlık, karanlıkla savaşmak için dünyaya inmişti. Peki onun içindeki adama, yani Atreus’a ne olmuştu? Bu çok önemli bir soruydu ve Pantheon’un yeniden geliştirme sürecini bambaşka bir hale getirdi. İçindeki karakteri, Suret’in vücut bulmuş yeni hali olarak sıfırdan tasarlamak yerine, ilahi güce ilk başta sahip olmasını sağlayan değerli kişisel özellikleri üstüne odaklandık. Atreus’u Targon Dağı’nın zirvesine tırmanmaya iten dayanıklılığı ve cesareti, içindeki semavi varlık yenik düştüğünde bile yeniden ayağa kalkmasını sağlamıştı.
Parçaları Toplamak
Bazen bir evren inşa etmek tek bir kişinin hikâyesini devam ettirerek değil, birden fazla kişinin hikâyesini birbirine bağlayarak gerçekleştirilir. Sylas’ın geliştirme sürecinin başlarında, Demacia’nın insanlarda bıraktığı izlenimi daha karmaşık bir hale getirmek istediğimizi biliyorduk. Runeterra’nın gelişiminin büyük bir kısmı boyunca Demacia’ya “iyi”, Noxus’a “kötü” bölge damgası yapıştırılarak aşırı basitleştirilmişti. Fakat 2018’in başlarında getirdiğimiz Swain yenilemesiyle birlikte Noxus’un çok daha karmaşık bir yer olduğunu öğrendik. Sylas’la beraber de aynı şeyi Demacia için yapmak istiyorduk.
Sylas, bir kültür kendisinin doğal bir parçasını baskı altında tuttuğunda neler olacağının cevabıydı. Demacia ve sihir arasındaki zorlu ilişki sadece İsyanın Zinciri’nin geliştirme sürecinde değil, Kayle ve Morgana‘nın yenilemelerinde de ön plandaydı. Ayrıca bu ilgi çekici kısımlar, oyun dışı hikâyelerimizden birine de konu oldu. Lux çizgi hikâye serisinde bu karakterlerin pek çoğu bir araya geldi ve Jarvan III’ün ölümünün nasıl gerçekleştiği aydınlatıldı. Ayrıca Xin Zhao‘nun yeni hikâyesinin yazılmasına ön ayak oldu. Umarız Zed ve gelecekte çıkartacağımız çizgi hikâye serileri de farklı alanlardaki bağlantılı hikâyeleri birleştirmemize benzer şekilde zemin hazırlar.
Cevaplanmayan Sorular
Hikâye Ekibi olarak sürekli dünyamız ve karakterlerimizle ilgili önemli noktaları tartışıyoruz. Genelde bunlardan, Runeterra’yı daha ayrıntılı bir şekilde anlatmak istediğimiz hikâyelerde bahsediyoruz. Fakat belli şampiyonların çıkışlarıyla birlikte ortaya çıkan fırsatları bu tarz önemli noktaları bağlarken zorlanabiliyoruz. Ayrıca Runeterra’nın Evren’deki hikâyeleri ve görselleri dijital ortamda olsa bile, bunları elimizde tutabilmenin bir yolunu bulmak istiyoruz. Belki eski kafalı olabiliriz ama sayfaların arasında kaybolmanın eşi benzeri olmadığını düşünüyoruz. Neyse ki her iki isteğimizi de gerçekleştirecek harika bir fikir bulduk. Hikâyelerimizi topladığımız mükemmel paketimizi nasıl alabileceğinizle ilgili ayrıntıları yakında sizinle paylaşacağız.
Umarız yazımız, hikâye çalışmalarına nasıl yaklaştığımıza ve onları nasıl geliştirdiğimize ışık tutabilmiştir. 2019’un devamında (ve sonrasında da) karakterleri, hikâyeler aracılığıyla dünyamıza bağlamaya devam edeceğiz. Sorularınız varsa veya üstünde durmamız gereken bazı önemli hikâye noktaları olduğunu düşünüyorsanız, lütfen bunları yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın.