Yasuo’yu oynayabilmek için önce onun bir şampiyondan fazlası olduğunu kabul etmen gerekiyor. Yasuo aslında bir hayat tarzı. Önce “QWER” harfleri yerine Yasuo’nun yetenek simgelerini gösteren klavye tuşları alıyorsun. Sonra saçını uzatıyor, berbat bir atkuyruğu bırakıyorsun. Tabii birkaç perçemi dikkatlice yüzüne düşürmeyi de ihmal etmiyorsun. Okuldaki özel birebir derslerden bahsederken “1v1” demen arkadaşlarını endişelendirmeye başlıyor. Yasuo yayınlarını izlemekten sevdiklerine zaman ayıramaz hale geliyorsun. İkinci monitöründe sürekli uzak doğu filmleri dönüyor ve ne zaman sunucular çökse mutfaktan oklavayı alıp türlü ninja hareketleri sergilemeye koyuluyorsun.
Ailenin ve arkadaşlarının seni üzdüğü anlar, takım arkadaşlarının seni üzdüğü anların yanında hiçbir şey kalıyor. Bazen birilerinin en yakın arkadaşına kur yaptığını görüyorsun. Tabii bu sana hiçbir şey ifade etmiyor; çünkü mükemmel Rüzgâr Duvarı zamanlaman sayesinde kimsenin sana “bir şey” yapması mümkün değil. Bütün gecelerini sanatında ustalaşmaya adadığından, bazen servisi kaçırdığın oluyor. Tabii Q3 hortumlarını kaçırmadığını sürece bu senin için önemsiz. Kardeşin elindeki bardağı düşürüp her yeri batırdığında ona acıyarak bakıyorsun. Tıpkı senin gibi o da hayatını antrenman modunda mekaniklerini mükemmelleştirmeye adasa böyle şeyler asla gerçekleşmezdi.
İlginizi çekebilir: LoL’ü ne kadar biliyorsun? Bu test ile bilgini ölçebilirsin!
Pardon ya, biraz kendimi kaptırdım sanırım. Soru neydi? Yasuo nasıl oynanır, evet. Bu sorunun cevabı yok. Hatta bu soruyu sormamalısın bile. Sadece oynarsın. Utancı, mahcubiyeti, farkındalığı ve empatiyi bir kenara bırakır; kaygısızca oynarsın. İnsanlar sosyal yaratıklar olsa da hepimiz içten içe toplumdan uzaklaşmayı arzularız. “Medeniyetin ötesini” düşler; dünyanın sonu, zombi salgınları ve yanımızda sadece kılıcımızla yalnız bir yolculuğa çıkmanın hayalini kurarız. Fotoğraflar paylaşmamızı, bir şeyler beğenmemizi, retweetlememizi ve kanallara abone olmamızı bekleyen; kısacası sosyal olmamızı talep eden bir toplumda, bizi birbirimize bağlayan bu devasa ağı sadece Yasuo’nun kılıcı kesebiliyor. Yani arkadaşlar, aile, snapstagram ve instachat ile geçen uzun ve yorucu bir günün ardından “Yasuo’yu nasıl oynuyorsunuz ya?” diye sorman yersiz.
Çünkü sonuçta hepimizin içinde bir parça Yasuo var. Yapman gereken tek şey onu benimsemek.
Eğer hâlâ kafanda Yasuo oynanışına dair soru işaretleri varsa internette bulabileceğin bazı rehberler sana yardımcı olabilir.