Son zamanlarda dikkat ettiğim şeylerden birisi Türkiye’de espor takımlarının YouTube için çıkarttıkları içerikler. Avrupa, Amerika ve Kore’ye göre kıyasladığımız vakitte oldukça sıradan ve özensiz içeriklere sahip. Bunun üzerine herhangi bir ilerleme senelerdir konulamamış vaziyette. Türkiye’de espor takımlarının YouTube içerikleri genellikle maç özetleri,yayından kesitler ya da gaming house tanıtımından ibaret. Bunun dışında markalar ile üretilen içeriklerde ise röportaj ya da basit kurgulardan ibaret. (Türk mutfağı denettik!) Türkiye’de takımlar oldukça az içerik üretirken içerikleri de çok kısıtlı ve sıradan şekilde ilerlemiş vaziyette.
Yukarıda Türkiye’de en çok bilinen espor takımlarının YouTube kanallarının son 10 içeriği yer almakta. Burada genellikle oyuncu röportajı,takımların oyunlara göre maç özetleri,maçın en iyi anları ya da oyuncuların yayınlarında bulunan en iyi hareket videoları. Burada bir kısır döngü olmuş vaziyette ve takımların abone sayıları ve izlenmeleri oldukça az. YouTube kanalından gelebilecek gelir ve marka anlaşmaları bir bakıma gözardı edilmiş gibi gözükmekte.
Yukarıda farklı bölgelerin espor takımlarının YouTube kanallarını aldım. SKT Kore bölgesi, TSM Amerika bölgesi, G2 ise Avrupa bölgesinin espor takımları olarak bulunuyor. Abone sayılarına ve izlenme sayılarına (Özellikle TSM) dikkat çekmek istiyorum. Takımlar genellikle 2-3 gün içerisinde bir içerik üretmiş. Bu içeriklerin içerisinde bizim ülkemizde bulunan takımların ürettiği gibi içerikler de mevcut. Yayından kesitler,en iyi hareketler,farklı oyunlara göre lig özetleri. Ancak bunların haricinde takım oyuncularının beraber yaptığı aktiviteler, geziler, birbirleri ile oluşturdukları challenge ya da yarışlar gibi içerikler mevcut. Özensiz değil, inanın o kadar özenli ve iyi organize edilmiş ki bu içerikler…
Markalaşma yolunda espor takımlarının sosyal medya kullanımının çok büyük bir etkisi mevcut. Aynı şekilde espor takımlarının bölgelere göre sosyal medya kullanımlarını karşılaştırınca da aynı sonuçları göreceksiniz. Bizim takımlarımız sadece stabil maç özeti,maç sonucu ve röportaj paylaşımları yapmakta. Bu noktada sponsor havuzu oldukça düşük kalıyor. Yani çıkıp Koreli oyuncuya Türk mutfağı denetmek bir içerik değil artık. TSM espor markaları arasında en büyüklerinin olmasının bir sebebi var. Özellikle TSM’in sosyal medya hareketleri ve YouTube içeriklerini incelersiniz siz bile bir espor markası değil direkt olarak bir marka olarak görmeye başlayabilirsiniz.
TSM’in Türk oyuncu BrokenBlade için hazırladığı video çok minik bir belgesel niteliğinde.
Burada ise SuperMassive’in Wolf için hazırladığı videoya bakıp karşılaştırma yapabilirsiniz.
Maximum Gaming markası ise espor takımları ile içerik üreten ve bu içeriklere çeşitlilik katan tek kanal gibi gözüküyor. Ayrıca ligin iki büyük takımının sponsorluğuna ek olarak bu içerikler ile de ayrıca destek vererek Maximum Gaming markasının prestijini arttırıyor.
Peki bu videolar size bize ne getirecek?
Bu videoların getirisi öncelikle prestij ve marka değeri olacaktır. Tabi G2, TSM gibi takımlar için buradan elde edilecek izlenme geliri önemli bile değildir. Ancak bu izlenme istatistikleri sayesinde elde edecekleri sponsorlu içerik gelirleri önemlidir. Türkiye’de ise muhtemelen bu hiçe sayılarak ilerliyor. Sadece kanal dolu gözüksün mantığıyla içerikler oluşturuluyor.
Bana kalırsa Türkiye’de espor takımları sırf bunun için ayrı istihdam yaratmaktan kaçınmamalı.
Yukarıda G2 League of Legends takımının yeni sezon öncesi hazırladığı videoyu izleyebilirsiniz. Videonun yansıttığı duygular ve insanlara verdiği izlenim ise oldukça güzel. Bu video çekmek için için çekilmemiş. İçerik ürettik demek için üretilmemiş bir içerik. Her saniyesi ayrı eğlenceli. Şundan da ayrıca eminim bu tarz içerikler takım içinde sinerjiyi ve eğlenceyi arttıracak içerikler. Umarım Türkiye’de takımlar sosyal medya içerikleri için ayrı bir çalışma sergilemeye başlar.
