Connect with us

FIFA

FIFA 20’de yer alan yeni ikonlar duyuruldu!

Gönlümüzde taht kuran yeşil sahaların efsane isimleri artık FUT’da bizimle!

GARRINCHA

Garrincha, 1953’te Botafogo’ya transfer oldu ve ilk maçında Bonsucesso’ya karşı hat-trick yaparak adını kısa sürede duyurdu. Doğal yeteneği ve inanılmaz dribling etkinliği sayesinde ünlenen oyuncu, kendisini transfer etmek isteyen çeşitli büyük Avrupa kulüplerini reddederek 13 sezon boyunca Botafogo forması giydi ve 1958 ile 1962’de arka arkaya FIFA World Cup™ şampiyonu olan Brezilya milli takımında kilit rol üstlendi. Brezilya akıl almaz bir şekilde kadrosunda Garrincha ve İKON Pele varken hiç maç kaybetmedi.

PEP GUARDIOLA

Hem oyuncu hem de teknik direktör olarak bir İKON olan Pep Guardiola, Barcelona’nın ünlü La Masia felsefesini somutlaştırarak akademiden as takıma kadar hızlıca yükseldi ve henüz 20 yaşındayken pozisyonunu garantiledi. Başka bir İKON olan Johan Cruyff’un ünlü ‘Rüya Takımı’nın bir parçası olarak 1991-92’de LaLiga ve Avrupa Kupası ile çifte şampiyonluk yaşayan Guardiola, Katalan kulübüyle toplamda 16 kupa kazandı ve neredeyse on yıl boyunca orta sahada önemli rol üstlendi.

RONALD KOEMAN

Defans oyuncusu olmasına rağmen sahip olduğu gol rekoruyla hücum oyuncularını kıskandıran Ronald Koeman, kariyerine Eredivisie’de Gronigen ve Ajax ile başladıktan sonra PSV formasıyla 51 gol atarak arka arkaya üç lig şampiyonluğu ve bir Avrupa Kupası şampiyonluğunda pay sahibi oldu. Başarılı oyununu Barcelona’da sürdürerek arka arkaya dört LaLiga şampiyonluğu yaşadı ve kariyerindeki ikinci Avrupa Kupası şampiyonluğuna ulaştı; kulüpte geçirdiği altı sezonda attığı gol sayısı çift haneye ulaştı.

MICHAEL ESSIEN

Oyun tarzıyla ‘Bizon’ lakabını alan dinamik orta saha oyuncusu Michael Essien kariyerine Ligue 1’de başladı ve 2005’te Chelsea’nin rekor transferi oldu. Ganalı oyuncu, Stamford Bridge’de dokuz sezondan fazla oynarken attığı önemli gollerle takımının iki Premier League şampiyonluğu, altı ulusal kupa ve UEFA Champions League’i kazanmasına katkı sağladı, ardından Avrupa devleri Real Madrid ve AC Milan formalarını giydi.

GIANLUCA ZAMBROTTA

İtalyan futbolunun en iyi beklerinden biri olan Gianluca Zambrotta, 2006 FIFA World Cup™’ta yalnızca iki gol yiyerek şampiyon olan İtalya savunmasının önemli bir parçasıydı. Zambrotta turnuva boyunca sergilediği performans sayesinde 2006 FIFA World Cup™ All-Star kadrosuna seçildi.

 

KENNY DALGLISH

Liverpool ve Celtic tarihinin en iyi futbolcularından biri olarak görülen Kenny Dalglish, hem ülkede hem de Avrupa’da büyük bir üstünlük kuran Liverpool kadrosunun bir parçasıydı. 13 yıl boyunca kırmızı formayı terleten ‘King Kenny’, sekiz Lig, üç Avrupa ve birçok ulusal kupa şampiyonluğu kazanarak bir Anfield efsanesi oldu.

JOHN BARNES

Müthiş bir hıza ve beceri seviyesine sahip olan John Barnes, ligi ikinci bitiren ve FA Cup ikincisi olan Watford takımında önemli rol üstlendikten sonra Liverpool’a transfer oldu. Barnes, Anfield’da top koşturduğu sürede rakip defans oyuncularının korkulu rüyası olarak takımının iki lig şampiyonluğu ve iki FA Cup kazanmasına katkı sağladı ve 1988-89’daki performansıyla PFA Yılın Oyuncusu ve Futbol Yazarları Yılın Oyuncusu ödüllerine layık görüldü.

IAN WRIGHT

Ian Wright, profesyonel futbola geç başlayan oyunculardan biriydi, ancak bu durum kendisini Crystal Palace ve Arsenal adına birçok gol atmaktan alıkoymadı. Kuzey Londra ekibindeki ilk sezonunda 29 gol atarak Altın Ayakkabı ödülünün sahibi oldu. İstikrarlı bir şekilde gol atan oyuncu, Gunners’ın 1998’de lig ve kupa ile çifte şampiyonluk yaşamasını sağlayarak kulübün ikonu haline geldi.

IAN RUSH

Liverpool kariyerine sessiz sedasız başlayan Ian Rush, Kırmızı formayla geçirdiği ikinci sezonda 30 gol sayısına ulaştı ve bu noktadan sonra Galli oyuncunun gollerinin ardı arkası kesilmedi. Son vuruş ustası olarak 1983/84’te Division One ve Avrupa’da Altın Ayakkabı ödülünü kazandı ve Anfield’da top koşturduğu sırada dahil olduğu Liverpool kadrosu beş lig şampiyonluğu, üç FA Cup ve bir Champions League şampiyonluğuna ulaştı.

HUGO SANCHEZ

Diş hekimliği okuduğu sırada UNAM akademisinde yükselişe geçen Hugo Sanchez, 1977 yılında, 19. doğum gününden birkaç gün önce ilk lig şampiyonluğunu yaşadı. Meksika’da beş sezon geçiren Sanchez, dört yıl Atlético Madrid forması giydikten sonra ezeli rakip Real’e transfer oldu. Los Blancos ile 200’ün üzerinde gol atan Meksikalı santrfor, arka arkada beş LaLiga şampiyonluğu, üç ulusal kupa ve bir UEFA Cup şampiyonluğu yaşadıktan sonra Meksika’ya geri dönerek Club América’ya transfer oldu.

DIDIER DROGBA

Didier Drogba, 2003/04’te Marseille’de oynarken büyük bir çıkış yakaladı. Sıra dışı bir fiziğe sahip olan oyuncu, 55 maçta tam 32 gol atarak müthiş bir golcü olduğunu da kanıtladı ve Ligue 1’de Yılın Oyuncusu ödülünü kazandı. Fildişi Sahilli oyuncu 2004’te Chelsea’ye transfer oldu ve attığı gollerle takımının dört Premier League, dört FA Cup ve üç League Cup şampiyonluğu yaşamasında rol oynayarak ve Chelsea’nin tarihindeki ilk UEFA Champions League kazanmasını sağlayan penaltıyı gole çevirerek “Maviler”in ikonu oldu.

CARLOS ALBERTO TORRES

Carlos Alberto, Fluminense forması giyerken defansif özelliklerinin yanı sıra topla oynama becerisine sahip teknik bir defans oyuncusu olarak ön plana çıktı. Fluminense’deki üç yılının ardından Santos’a transfer oldu, bu süreçte 1970’te FIFA World Cup™ zaferine ulaşan Brezilya’ya kaptanlık etti ve final maçında turnuva tarihinin en güzel gollerinden birine imza attı. Brezilya’da 14 yıl top koşturan Carlos Alberto, New York Cosmos’da oynayan Pele’ye katıldı ve kulüpte geçirdiği dört yılda dört lig şampiyonluğu yaşanmasında önemli rol üstlendi.

ANDREA PIRLO

İnanılmaz saha görüşü ve pas yeteneğiyle tanınan klas bir geriden oyun kurucu olan Pirlo, 2003 ve 2007’de UEFA Champions League şampiyonu olan AC Milan orta sahasının vazgeçilmez bir parçasıydı. Ulusal maçlardaki performanslarını milli maçlarda da sergileyen Pirlo, İtalya’nın 2006 FIFA World Cup™’ı kazanmasında kilit rol oynadı ve finalde Maçın Adamı seçildi. Pirlo, arka arkaya gelen dört şampiyonluğunun ardından Serie A kariyerini noktaladı ve daha sonra MLS’e transfer olup kariyerini orada tamamladı.

KAKÁ

Klas bir ofansif orta saha oyuncusu olan Kaká üst düzey bir dripling ve pas yeteneğine sahip olduğunu göstererek birçok kulübün radarına girdi ve onu Brezilya’dan Avrupa’ya getiren kulüp Milan oldu. İtalyan kulübü adına altı parlak sezon geçiren Kaká, bu süreçte Serie A şampiyonluğu, UEFA Champions League şampiyonluğu ve Ballon d’Or ödülü gibi başarılara ulaştıktan sonra Real Madrid’e transfer olarak Los Blancos’un LaLiga’da 100 puan barajını aştığı 2011-12 sezonunda dokuz asist yaptı.

Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


FIFA