League of Legends’ın yeni şampiyonu Pyke için birçok alternatif hikaye yazılıp çiziliyor. Biz de Miss Fortune ile Gangplank arasındaki çatışmadan hareketle fikrimizi ortaya atalım. Hazırsanız başlıyoruz!
Pyke’ı öğrenmek için Miss Fortune’a da bakmak gerek
Miss Fortune genç bir kızken, harika bir silah üreticisi olan annesiyle birlikte yaşıyor. Annesinin ünü o kadar çok yayılıyor ki, tüm ülkelerde adı anılmaya başlıyor. Zengin dükler, krallar ve savaşçılar, ondan el yapımı harika silahlar satın alıp çok yüklü miktarlarda paralar ödüyorlar. Bir gün acımasız korsan Gangplank de Miss Fortune’un annesinin dükkanına gelip bir silah ısmarlıyor ve tam 1 yıl 1 gün sonra geri geliyor. Annesi o kadar harika bir silah yapmış ki, silah ile her atışında hedefi vurabiliyor. Fakat Gangplank ilk geldiği günden daha gaddar ve acımasız göründüğü için, Sarah’ın annesi, silahı ona satmayı reddediyor ve “Senin gibi bir haydut, bu silaha layık değil.” diyor. Öfkeden deliye dönen Gangplank, tabancaları kaptığı gibi silah ustasını kendi eserleri ile öldürüyor, el yapımı tüm silahları yere atıp parçalıyor ve dükkanını yağmalayıp ateşe veriyor. Sarah, yani Miss Fortune da annesinin ölü bedeninin yanına uzanıp ona sarılıyor. Vücudundan akan kanlar, Sarah’ın altın sarısı saçlarını kızıla boyuyor ve o kızıllık asla geçmiyor.
“Gangplank’i öldürmek için…”
Gangplank’i öldürmek için yemin eden Sarah, annesinin onun için yaptığı silahlar ile şehre gidiyor. Başına ödül konmuş, ayyaş bir haydutun kendisinden geçtiğini görünce, onu öldürüp, leşini başına ödül konan haydutların ilanlarının asıldığı duvara kadar sürüklüyor ve oradan onlarca isim daha koparıp şehirden ayrılıyor. Gün geçtikçe haydutların ölüm haberleri yayılıyor ve öldüren kişinin de kızıl saçlı, çift silah kullanan bir kadın olduğunu öğreniyor, halk.
Bir gün yine bir haydutun peşinde iz süren Miss Fortune, dar, moloz dolu ara sokaktan dazlak kafalı, deniz ejderi pulu kaplı bir pardösü giymiş bir adamın çıktığını fark edince “Eh, zamanıdır,” diyerek adamı takip etmeye başlıyor. Şehrin rıhtımında Sarah, yeni adıyla Miss Fortune bir içki fıçısının üstünde, elinde suyun üstünde yüzen, içinde bir haydutun olduğu tabutun ipini ve hava borusunu tutarak otururken, tabuttaki haydutun kardeşi Miss Fortune’un yanına geliyor. Adamın adı Jakmunt Zyglos’tu ve Dövmeli Kardeşler üyesiydi.
Tabut hakkında
Zyglos rıhtımda kararlılıkla ilerliyordu ama etrafa attığı kaçamak bakışlar aslında kendinden hiç de o kadar emin olmadığını ele veriyordu. Eli, kalçasından sarkan köpek balığı dişinden bir palanın kabzasındaydı. Yanına fazladan bir de ateşli silah; kalın ve küt burunlu, namlusu boyunca şeffaf borular uzanan bir karabina almıştı. Kardeşini tabuttan çıkarması için yalvarsa da Miss Fortune tabuta bağlı ipi biraz daha salıyor ve tabut biraz daha suya batıyordu. “Kardeşini hayatta tutan bu hava borusunun ne kadar uzun olduğunu bilmiyorum. Belki de kardeşin şu anda boğuluyordur. O yüzden bana cevap ver.” diyerek Zyglos’un elindeki tabancanın nereden geldiğini soruyor.
Rıhtımdaki haydut, Miss Fortune’a tabancanın Piltover işi olduğunu söylüyor ve kardeşini bırakması için yalvarıyor. Fakat Miss Fortune, haydutun onunla uslu bir şekilde ödülü alması için gelmemesi durumunda onu ve kardeşini öldüreceğini söylüyor. Haydut ise “Başka ne yapacağım? Gemimi batırdın, tayfamın hepsini öldürdün. Akrabalarımı ya darağacına yolladın, ya da evsiz barksız kalıp sokaklara düştüler. Ne için? Hextech silah çalmak için mi? Başımdaki ödül için mi? Benim başıma koyulan ödülde diri olarak teslim edilmem gerektiği yazılı. Beni öldürürsen paranı alamazsın.” diyor. Miss Fortune da “Seni para için öldürmeyeceğim. Gangplank’e sadakat yemini etmiş adamlardan birisin. Bu yüzden öldüreceğim seni. Akılsız deli, o köpek balığı dişinden kılıcını çekip üstüme geldi. Başka ne yapabilirdim ki? Meşru müdafaaydı, der, ödülümü alırım.” diyerek haydutun kardeşinin tabutunu tutan ipi ve hava borusunu suya bırakıyor. Haydutun kardeşinin olduğu tabut, içinden taşan bir dolu kabarcıkla suyu köpürterek, dibinde ölülerin yattığı karanlık denize gömülüveriyor.
“Tabancalarını çekip…”
Miss Fortune rıhtımdaki haydutun ona tükürme mesafesine kadar yaklaşmasına izin verdi. Sonra tabancalarını çekip her ikisi silahını da ateşledi. Korsanı bir kurşunla gözünden, bir kurşunla da kalbinden mıhladı. Alternatif hikaye tam da burada başlıyor. Büyük ihtimalle bu tabuttaki, rıhtımda ölen haydutun kardeşi tabuttan kurtulup rıhtıma çıkıyor ve kardeşinin durumuna bakıyor. Öldürüldüğünü görünce köpek balığı dişinden olan hançerini alıp, kendisine yeni bir korsan ekibi aramaya başlıyor. Katıldığı korsanların arasında ise onun eski ekibinin tüm üyelerinin Miss Fortune tarafından öldürüldüğü öğrenilince, korsanlar korkuya kapılıyor ve hayatlarını riske atmamak için onu gemiden denize, karanlık canavarların olduğu sulara fırlatıyorlar. Haydut o kadar üzülüyor ve aynı zamanda nefret ile doluyor ki, canavarlar tarafından yutulduğunda bedenini kaybetse de, öfkeli ruhu kol gezmeye devam ediyor. Zaten Pyke’ın kolundaki köpek balığı dişi dövmeleri ve elindeki köpek balığı dişinden hançeri de onun bu tabuttaki haydut olduğunu doğrular gibi…